Kıvanç, Adana Sanayi Odası (ADASO) ev sahipliğinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürlüğü, Sanayide Yeşil ve Dijital Dönüşüm Destek Programları Tanıtım Toplantısında yaptığı konuşmada sanayide yeşil ve dijital dönüşümün artık bir zorunluluk haline geldiğini belirterek, "İhracatın büyük bir kısmı Avrupa’ya yapılıyor. Firmaların bu dönüşüme uyum sağlaması küresel rekabet gücü açısından kritik. Bu programlar, sanayimizin rekabet gücünü artırırken çevreye duyarlı üretim ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize de hizmet ediyor. Özellikle Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması, Türk sanayisi için önemli bir dönüm noktasını işaret ediyor. İhracatımızın yarısından fazlasının Avrupa’ya yapıldığı düşünüldüğünde, bu süreç sadece bir tercih değil, zorunluluk haline geliyor. Şirketlerimizin bu dönüşüme ayak uydurması, küresel rekabet gücünü koruması açısından kritik öneme sahiptir. Adana Sanayi Odası olarak bu süreci yakından takip ediyor, firmalarımızı bu dönüşüme adapte etmeye çalışıyoruz” dedi.

Bakanlık Destekleri ve Dönüşüm Süreçleri

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürü Abdullah Başar ise açılış konuşmasında sanayide yeşil ve dijital dönüşümün yalnızca bir gereklilik olmadığını, aynı zamanda Türkiye’nin küresel rekabet avantajı kazanabilmesi için büyük bir fırsat sunduğunu belirtti. Başar, dijitalleşmenin artık bugünün olmazsa olmazı olduğunu ve bu süreçte yapay zeka, büyük veri gibi teknolojilerin üretim süreçlerine entegrasyonunun önemine belirterek, “Tüm dünya ile birlikte sanayimizin geleceğini şekillendirecek iki temel dönüşüm var. Yeşil ve Dijital dönüşüm. Yeşil dönüşüm, sadece çevreye duyarlı bir üretim modeli değil, aynı zamanda dünyaya karşı sorumluluğumuzun da bir yansımasıdır. Karbon salınımını azaltmak, kaynakları daha verimli kullanmak ve sürdürülebilir üretimi teşvik etmek, bu dönüşümün temel hedefleri arasında yer alıyor. Avrupa Birliği’nin başlattığı Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ile birlikte, bu değişime uyum sağlamak artık sadece bir zorunluluk değil, rekabet avantajı elde etmek için bir fırsat haline geldi. Türkiye, bu fırsatı değerlendirerek küresel arenada daha güçlü bir konum elde edebilir. Dijitalleşme ise, artık geleceğin değil, bugünün gerekliliğidir. Üretim süreçlerinde yapay zeka, nesnelerin interneti ve büyük veri gibi teknolojilerin entegrasyonu, verimlilik ve hızda çığır açacaktır. Bizler Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, işletmelerimizin bu dönüşüm süreçlerinde yalnız olmadıklarını göstermek için buradayız. Sunacağımız destek programları, firmalarımıza bu yeni dönemde rehber olacak ve onları küresel rekabetin en ön safına taşıyacaktır. Unutmayalım ki, yeşil ve dijital dönüşüme ayak uydurmak, sadece bugünü değil, geleceği kazanmanın anahtarıdır.” dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bu dönüşüm sürecinde işletmelere rehberlik edeceklerini ifade eden Başar, sunulan destek programlarının bu dönüşümün anahtarı olduğunu söyledi.

Açılış konuşmalarının ardından toplantıda, "Yeşil Sanayi Destek Programı", "KOBİ Dijital Dönüşüm Destek Programı", "Yeşil Dönüşüm Destek Programı", "Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi", "1832 Sanayide Yeşil Dönüşüm Çağrısı 2024-02" ve "1833 - SAYEM Yeşil Dönüşüm Çağrısı" gibi önemli destek programları tanıtıldı. Programlar, işletmelerin bu dönüşüm süreçlerine nasıl adapte olabilecekleri ve finansman olanakları hakkında detaylı bilgiler içerdi. Sanayiciler, sunulan programlara büyük ilgi gösterirken, bu tür desteklerin sektöre önemli katkılar sağlayacağı vurgulandı.

Atatürk Parkı’nda Yılbaşı Coşkusu Atatürk Parkı’nda Yılbaşı Coşkusu

Toplantı, sanayi sektörünün geleceğe uyum sağlama yolundaki adımlarını hızlandırması açısından büyük önem taşırken, iş dünyasının yoğun ilgisiyle karşılandı

Kaynak: iha