Emekli vatandaşların dertleriyle dertlenmeyen bir hükümetle karşı karşıya olunduğunu kaydeden Dr. Şevkin, Adana Seyhan ilçesi Sümer Mahallesi’nde bir araya geldiği birçok emeklinin ileri yaşına rağmen ya çalıştığını ya da iş aradığını vurguladı.
Mahalle kıraathanesinde emeklilerin sorunlarını dinleyen Dr. Şevkin, emeklilerin evine ekmek götürmekte, geçinmekte zorlandığına dikkat çekti.
Sarayın bir aylık harcamasının 146 bin emeklinin maaşına eşdeğer olduğunu belirten Dr. Şevkin, “Sarayın 1 dakikalık harcaması 3 emekli maaşına denk geliyor” dedi.
Ekonomi ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonomideki bütün olumsuzluğun faturasını ne yazık ki emekliye, işçiye, esnafa, çiftçiye çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Dr. Şevkin, “Bir de yetmiyor gibi; mesela bugün emekli olsa 30 bin lira maaş alacak olan vatandaşlarımızın gelecek yıl bir takım kat sayı hesaplarından dolayı maaşlarında düşüş olacağı söyleniyor. Emekliyle uğraşmayı bırakan, vatandaşın derdiyle dertlenen bir hükümete acilen ihtiyaç var” diye konuştu.

Yöresel Lezzetler Jürinin Karşısında Kıyasıya Yarıştı Yöresel Lezzetler Jürinin Karşısında Kıyasıya Yarıştı

KENAN KALMIŞ: “74 YAŞINDAYIM, İNŞAATLARDA AMELELİK YAPIYORUM”
CHP’li Dr. Müzeyyen Şevkin’e dert yanan 74 yaşındaki Kenan Kalmış ise inşaatlarda amelelik yaptığına dikkat çekti. Kalmış, “Evimiz kira. 74 yaşındayım. İnşaatlarda amelelik yapıyorum. Yani; bu hak, adalet mi? Bu kadar emekli insan sürünüyor, sürünüyor. Aç, perişan! Daha ne yapalım yahu! Kendi derdimizi nasıl anlatacağız. 32 sene olmuş emekli olalı hâlâ inşaatlarda amelelik yapıyorum. Torunlarım Tıp Fakültesi’nde okuyor. Çalışmamın sebebi de onlara faydalı olabilmek için. Herkes aynı şekilde burada. Hiçbir emeklinin yüzünün güldüğünü göremezsiniz. Mecburen ek iş yapmak zorundayız vekilim. Bunlara dur demenin zamanı geldi. Tüm emekliler aynı şeyi düşünüyor” dedi.

MEHMET BAZ: “HERKESİN SURATI ASIK, GÜLEMİYOR”
64 yaşındaki bir başka emekli vatandaş Mehmet Baz da, “Ek iş yapıyorum. Torunum var, evim kirada. Geçinemiyorum. Yetiştiremiyorum. Simit-çay hesabı yapıyorum. İşin içinden çıkamıyorum. Cumhur ittifakı maalesef emekliyi düşünmüyor. Fakirden almasınlar artık. Vergileri zenginlerden toplasınlar. İşçinin, memurun, emeklinin ne günahı var bu yaşam standartlarında. Herkesin suratı asık, gülemiyor” ifadelerine yer verdi.

SEDAT DİKER: “TORUNUMA HARÇLIK VEREMİYORUM, ÖLELİM DAHA İYİ!
63 yaşındaki başka bir emekli vatandaş Sedat Diker ise, torununa 50 lira harçlık verememenin üzüntüsünü, “Ölelim daha iyi” sözleriyle dile getirdi.
Sedat Diker, şunları söyledi:
“12 bin 500 lira 13 bin lira ile kimse geçinemiyor. Bunu herkes de biliyor. Ben şu an iş arıyorum. Bunlar hep evrak cebimde. Birçok şoförde olmayan evraklar. Ben iş arıyorum, geçinemiyorum. Bu maaşla kim geçiniyorsa gelsin buraya bize akıl versin. 64 yaşındayım. Anamdan emdiğim süt burnumdan geliyor. 7 yaşımdan beri çalışıyorum bir dikili ağacım yok. Evim yok. Torunlarım var. 3-4 torunum var. İnanın 50 lira harçlık veremiyorum. Benim gibi birçok emekli vatandaş torununa 50 lira harçlık veremiyor. Bir insan torununa eğer ki harçlık veremiyorsa, yani o insan ölsün! Ölsün! Bizim devletimiz öldü mü bitti mi? Bu kadar mı aciz bizim devletimiz! Biz devletimize güveniyoruz ama devlet bize güvenmiyor. İktidar kendi adamlarına, kendi yandaşlarına her türlü imkân veriyor.”

Kaynak: BÜLTEN