İstanbul’da yaşanan 6,2 büyüklüğündeki deprem sonrası Türkiye’de kullanımda olan çağrı operatörlerinde kesinti yaşandı. Deprem sonrası panik halinde yakınlarını aramak isteyen vatandaşlar normal çağrı üzerinden iletişim sağlayamadı.

Deprem sonrası operatör şirketlerinin CEO’larıyla toplantı yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Kapasite artışından kaynaklanan 15 dakikalık bir pik zaman ve istenen görüşmelerin yapılamadığı zaman oldu. Sonrasında rutine döndü.” dedi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve “Asrın Felaketi” olarak nitelendirilen depremler sonrası da deprem bölgesinde çağrı operatörleri çökmüş ve hizmet verememişti.

VATANDAŞLARIN HUKUKİ HAKLARI NELER?

Peki bu durumda vatandaşların hukuki olarak hakları neler? Konuyla ilgili Avukat Muhammed Said Altuntaş Çukurova Metropol’e özel açıklamalarda bulundu.

Deprem gibi doğal afetlerde telekomünikasyon hizmetlerinin sürekliliğinin hayati öneme sahip olduğunu belirten Altuntaş, “Hukukumuzda bu hizmetlerin düzenlenmesi ve denetlenmesi görevini üstlenen Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), işletmecilere kriz anlarında dahi hizmet sağlama yükümlülüğü getirmiştir. Ancak ülkemizde şu zamana kadar yaşanan depremlerde Telekom şirketlerinin vaat ettiği hizmeti uzun süreli olarak sağlayamaması, depremin neden olduğu fiziksel tahribin yanı sıra, toplumsal infiale yol açmıştır.” diye konuştu.

YETKİ ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI’NDA

Altuntaş, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bu konu hakkında yetki ve sorumlulukları düzenleyen 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun maddelerini hatırlatarak şunları söyledi:

“Birlik Olunca Güçlüyüz!” Madenciler Gününde Önemli Mesajlar
“Birlik Olunca Güçlüyüz!” Madenciler Gününde Önemli Mesajlar
İçeriği Görüntüle

“5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın yetki ve sorumluluklarını düzenleyen 5. maddesinin 1. fıkrasının ‘f’ bendine göre, doğal afetler ve olağanüstü hallerde haberleşmenin aksamaması için önceden önlem almak, alternatif iletişim altyapısı kurmak ve gerektiğinde devreye sokmak Bakanlığın görevidir. Yani Bakanlık yalnızca günlük iletişimi değil, kriz anlarında dahi haberleşmenin sürekliliğini sağlama sorumluluğunu üstlenmiştir. Bakanlık bu görevini bünyesindeki Bilgi ve Teknoloji Kurumu (BTK) vasıtasıyla ifa eder.”

Söz konusu kanuna göre telekomünikasyon işletmecilerinin “afet durumlarındaki haberleşmenin kesintisiz devam edebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması” yükümlülüğü bulunduğun belirten Altuntaş, “Bu yükümlülüğün gereklerinin denetlenmesi ve gerektiği hallerde işletmecileri bağlayan yeni yükümlülükler getirilmesi BTK'nın yetki ve görevleri arasındadır.” şeklinde konuştu.

“BTK HER YIL DÜZENLİ OLARAK DENETLEMEKTE”

Altuntaş Kanun'da afet ve olağanüstü durumlarda haberleşmenin sürekliliğini sağlamak amacıyla alınması gereken önlemlerin ayrıntılı biçimde düzenlenmemiş olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Bu yükümlülüğün kapsamı; mevcut teknolojik imkânlar çerçevesinde mümkün olan en üst düzeyde teknik altyapı ve sistemlerin kurulması şeklinde yorumlanmalıdır. BTK, işletmecilerin afet senaryoları doğrultusunda hazırlık yapmalarını, yedek haberleşme sistemleri kurmalarını ve mobil baz istasyonu gibi alternatif yöntemlerle hizmet sürekliliğini sağlamalarını beklemektedir. Bu kapsamda BTK, her yıl düzenli olarak işletmecilerin acil durum planlarını denetlemekte ve yetersizlik tespit ettiğinde idari para cezası dahil çeşitli yaptırımlar uygulamaktadır.”

Altuntaş ayrıca afet hallerinde Bakanlıkça bu yükümlülüğün gereği gibi yerine getirilmemesi hâlinde doğacak zararın, idarenin hizmet kusuru kapsamında değerlendirilmesinin ve bu zararın tazmini için idare mahkemelerinde tam yargı davası açılmasının mümkün olduğunu da söyledi.

“TÜKETİCİ ÜCRET İNDİRİMİ TALEP EDEBİLİR”

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca, tüketicilerin ayıplı hizmete karşı çeşitli haklara sahip olduğunu aktaran Altuntaş şöyle devam etti:

“Kanun'un 15. maddesine göre, hizmet, sözleşmeye aykırı şekilde sunulursa, tüketici ücret indirimi talep edebilir, sözleşmeyi feshedebilir veya zararın tazminini isteyebilir. İletişim hizmetinin uzun süre kesintiye uğraması, acil durumlarda hayati risk doğurması, hizmetin iyileştirilmesi için ivedi olarak çalışma yapılmaması bu kapsamda değerlendirilebilir.”

“BTK’YA RESMİ ŞİKAYETTE BULUNULABİLİR”

Altuntaş, 149 bin TL altındaki uyuşmazlıklarda öncelikle Tüketici Hakem Heyetine, bu miktar ve üzerindeki uyuşmazlıklarda doğrudan Tüketici Mahkemesine başvurulabileceğinin altını çizerek sözlerine şunları ekledi:

“Ayrıca hizmet sağlayıcı Telekom işletmecisi hakkında BTK'ya resmi şikayette bulunma hakkı da vardır. BTK, bu başvurular doğrultusunda inceleme başlatarak, ihlalin tespiti hâlinde idari yaptırım uygulayabilir”

BTK'ya şikayet online olarak tuketicisikayet.btk.gov.tr sitesi üzerinden de yapılabiliyor.

Muhabir: ADİL DURMAZ