Epey zamandır ekonomik ve siyasi kaygılarla yoğrulurken, yitip giden manevi değerlerimizin hesabını tutamadık. Şüphesiz bu kıyımda en büyük payda, güvenlik zafiyetinin ve denetiminin çok zayıf olduğu sosyal medya sitesi, bilhassa son birkaç yıldır saçma sapan videoların çekilip servis edildiği ‘’tik-tok‘’ uygulaması.

Kimileri  ünlü olmak için orasını burasını açıyor,kimi yaptığı zorbalığı bayağı bir marifetmiş gibi paylaşıyor,komik görünmek için aptal,şapşal kılığına girenlerin haddi hesabı yok.İşin en tehlikeli boyutlarından birisi de çocuk istismarı…Denetimin neredeyse hiç olmadığı bu ortamda düzenbazlık ve dolandırılıcılık da alabildiğine fazla.İlk başta problemin çapı mikro bazda algılansa da ,uygulamanın devletlerin kamu alanlarına da güvenlik zafiyeti çıkarıyor olması uluslar arası arenada kaygı ve endişe yaratmaya başladı.Özellikle çocuk istismarı ve zararlı alışkanlıkları özendiren videolara erişimin bir tık kadar yakın olması bazı ülkeleri, ‘’tik-tok’u yasaklama kararına itti.Dünyada ve ülkemizde en çok kullanan uygulamalardan birisi olan ( 30 milyon) bu uygulama,Türk aile yapısı ve kültürüne de ciddi zararlar veriyor.Ahlaki değerlerin hiçe sayıldığı,kişisel alanların ve mahremiyetin şuursuzca paylaşıldığı bu bataklığın kurutulması artık şart oldu.Nitekim  ,bu gerçeği biraz geç de olsa fark ettik,bu saçmalığın yasaklanması için meclise kanun teklifi hazırlanıyor. Güzel ama geç kalmış bir gelişme.

Dünya genelinde İngiltere, Fransa, Avustralya ve Estonya gibi bazı ülkeler de bu uygulamaya savaş açmış durumdalar. Meseleye aynen küresel bir salgın gözüyle bakmak gerek; Yeni Dijital dünya düzeninde siber güvenliğin sağlanabilmesi için küresel gayret çok çok önemli.

Şunu unutmayalım ki, ahlakı zedelenen veya yok olan, milli ve manevi değerleri gün aşırı örselenen bir toplumun geleceği, istikbali sağlam temeller üzerine kurulamaz asla.